Nottingham saldırıları: Aileler CPS incelemesinin ardından yasa değişikliği çağrısında bulundu.
Alex Smith ve Greig Watson haberi
BBC News, Nottingham
Nottingham saldırılarında öldürülen üç kişinin aileleri, davanın incelenmesinin ardından cinayet yasalarının değiştirilmesi çağrısında bulundu.
Her ikisi de 19 yaşında olan Barnaby Webber ve Grace O’Malley-Kumar ile 65 yaşındaki Ian Coates, 13 Haziran’da bıçaklanarak öldürüldü.
Valdo Calocane’ye, sorumluluğun azalması nedeniyle Ocak ayında kasıtsız adam öldürme suçundan hastane emri verildi .
Bay Webber’in annesi Emma, yasa değişene kadar “katillerin cinayetten paçayı kurtaracağını” söyledi.
HM Kraliyet Savcılık Servisi Müfettişliği (HMCPSI), mağdur ailelerinin şikayetleri üzerine Kraliyet Savcılık Servisi’nin (CPS) davayı nasıl ele aldığını inceledi.
Şikayetler arasında, davanın gidişatına ilişkin “yeterince erken bir aşamada yeterli bilgi” verilmediğini söyleyen aileler de yer alıyordu.
HMCPSI’ye göre aileler, polisin kendilerini saldırıların “açık bir cinayet vakası” olduğuna inandırdığını söyledi.
Raporda, “Anlaşılır bir şekilde, bu tür travmatik durumlarda en dayanılmaz kayıplara maruz kalan kederli aileler için, kararın verildiği ve iletildiği yargılama aşaması ne olursa olsun, talebi kabul etme kararı anlaşılır bir şekilde her zaman nahoş olacaktır.” ifadesine yer verildi.
Müfettişler, savcıların kasıtsız adam öldürme iddialarını kabul etmekte haklı oldukları ancak davayı daha iyi ele alabilecekleri sonucuna vardı.
Raporda ayrıca hükümete, yaklaşık 20 yıl önce Hukuk Komisyonu tarafından önerildiği gibi cinayet kategorizasyonunu üç kademeye (birinci derece cinayet, ikinci derece cinayet ve kasıtsız adam öldürme) değiştirmeyi düşünmesi çağrısında bulunuldu.
Şu anda cinayet ve kasıtsız adam öldürme olmak üzere iki aşamaya ayrılmaktadır.
Kurbanların aileleri, raporun bulguları karşısında “hayal kırıklığına uğradıklarını ancak tamamen şaşırmadıklarını” söyledi ve yasanın revize edilmesi gerektiği konusunda hemfikir oldu.
Bayan Webber şunları söyledi: “Bu ülkede yasalar değişene kadar, sorumluluğun azalması ve savunma, katillerin cinayetten paçayı kurtaracağı anlamına geliyor.”
Şöyle ekledi: “Calocane’nin akıl sağlığı sorununu hiçbir zaman tartışmadık ama şu anda bu ülkede şunu söyleyebilirim ki, eğer cinayet işlerseniz ve akıl sağlığı sorunlarınız varsa, o zaman cinayetten yargılanmanız pek olası değildir.
“Ve sırf yasa böyle ifade edildiği için bunun kasıtsız adam öldürmeye indirgenmesi iğrenç bir şey.”
Bay Coates’in oğlu James, ailelerin “her şey yapılıp tozları alınana kadar nefes alamayacaklarını” söyledi.
Suçlamalarla ilgili şikayetleri sorulduğunda, “aynı fikirde olmama ve geri adım atma fırsatı olmadığını, bize ne olacağının söylendiğini ve bize bir seçenek verilmediğini hissettik” dedi.
Bayan O’Malley-Kumar’ın babası Dr Sanjoy Kumar şunları söyledi: “Sanırım sormanız gereken ilk soru şu: Paranoyak bir şizofren bu ülkede cinayet işleyebilir mi?
“Çünkü bana öyle geliyor ki bunu yapamazsın ve bunu bizim anlamamız imkansız.”
HMCPSI incelemesi, kurbanların aileleri ile Başbakan Rishi Sunak arasında yapılan bir toplantı sonrasında başlatıldı.
Raporda, ailelerin kendilerini “desteklenmediklerini ve tüm süreçte ikincil” hissettikleri belirtilirken, gözlemci, mağdurların cezai adalet sistemindeki rolü konusunda daha fazla netliğe ihtiyaç duyulduğunu öne sürdü.
Ailelerden ikisinin 24 Kasım, 7 Aralık ve 15 Ocak tarihlerinde CPS ve savcılık avukatıyla bir toplantıya davet edildiği belirtildi.
Ancak raporda, bu toplantıların “üçüncü bir aileye” (Coates ailesine) özel olarak anlatıldığına dair bir kayıt bulunmadığı ve bunun da “dışlanmışlık ve gözden kaçırılma” hissine yol açtığı belirtildi.
İncelemede, Coates ailesine toplantılar hakkında bilgi verilmiş olsaydı, katılıp katılmama konusunda tamamen bilinçli bir seçim yapabilecekleri belirtildi.
Raporda şunlar belirtildi: “CPS, birden fazla mağdurun/yaslı ailenin olduğu durumlarda herkese aynı düzeyde hizmet sağlanmasını sağlamalıdır.”
CPS’nin, “danışma” veya “istişare” terimlerinin kullanımının uygun olduğundan emin olmak için mağdurların katılımıyla ilgili tüm rehberleri gözden geçirmesini tavsiye etti.
Raporda, “Kraliyet Savcıları Yasası’nın delil testine ilişkin bir karar verirken CPS’nin mağdurlara ‘danışma’ zorunluluğu yoktur, bunun yerine kararlarını ‘bilgilendirme’ ve ‘açıklama’ zorunluluğu vardır.” ifadesine yer verildi.
İncelemenin ardından CPS’nin savcılık müdürü Stephen Parkinson şunları söyledi: “Bu gibi trajik ve karmaşık durumlarda, CPS’nin alması zor kararlar vardır ancak her zaman bağımsız ve profesyonelce hareket etmesi gerekir.
“Ekibimizin bu vakada bunu büyük bir özveri ve kararlılıkla yaptığına inanıyorum.
“Eylemlerimizi incelediği özen ve titizlik için Müfettişliğe minnettarım. Raporun bulgularını dikkatle değerlendireceğiz.”
Bay Coates, minibüsü çalındıktan sonra Magdala Yolu’nda bıçakla yaralanmış halde ölü bulunmadan önce, Bay Webber ve Bayan O’Malley-Kumar, İlkeston Yolu’nda bıçaklanarak öldürüldü.
Çalınan minibüs daha sonra Calocane tarafından şehir merkezindeki yayaların Wayne Birkett, Marcin Gawronski ve Sharon Miller’a çarpmak için kullanıldı ve üçü de ciddi şekilde yaralandı.
Mahkemenin cinayetler sırasında paranoyak şizofreni hastası olduğunu duyduğu 32 yaşındaki Calocane, 28 Kasım’da adam öldürme ve üç cinayete teşebbüs suçunu itiraf etti.
23 Ocak’ta CPS, sorumluluğun azalmasına dayanarak savunmayı kabul ettiğini ve Calocane’nin iki gün sonra hapis cezasına çarptırıldığını duyurdu.
‘Olağandışı adım’
O dönemde CPS, tıp uzmanlarının Calocane’nin ciddi bir akıl sağlığı sorunu yaşadığına dair “çok kuvvetli” kanıtlar sunduğunu, buna kafasında kendisine söyleneni yapmadığı takdirde ailesinin zarar göreceğini söyleyen sesler duyduğunu söylemişti.
Üç psikiyatristten Calocane’nin durumunu analiz etmesi istendi ve hepsi bunun “kendini kontrol etme yeteneğini zayıflattığı” konusunda hemfikirdi.
CPS, dördüncü bir uzmandan bu raporları incelemesini istemek gibi “alışılmadık bir adım attı” ve onlar da bulguları kabul ettikten sonra savcılar “cinayetten mahkumiyet konusunda gerçekçi bir ihtimal olmadığı” sonucuna vardı.
Cezanın ardından Bay Webber’in annesi, Kasım ayında CPS’nin ailesine “kasıtsız adam öldürme suçlamalarını kabul etme kararı verildiğine dair oldu bitti” sunduğunu söyledi.
“Geçtiğimiz beş buçuk ay boyunca bize bunun cinayetten başka bir sonuçla sonuçlanabileceğine dair hiçbir belirti verilmedi” dedi.
